Şehrin karmaşasında saf ve güzel bir çiçek gibi açmak istedik Lotus’u kendimize isim olarak seçerken. Yaşamı, ışığı, huzuru, sevgiyi, sıradışılığı, sürekli yenilenen bir gençliği temsil ediyordu çünkü lotus. Bu özellikleriyle birçok medeniyete ilham kaynağı olmuştu.
Sembol bir çiçekti, doğada nadir bulunan cinstendi, kıymetliydi. Yetiştiği ortama inat, ruhları okşayan, güzelliğiyle gönülleri mest eden anlamlar çağrıştırırdı. Lotus, hayat enerjisiydi, nadide bir sanat eseriydi, estetikti, özgündü, temizliğin simgesiydi.
Şehrin lotusa ne çok ihtiyacı vardı! Lotus gibi açmalıydı şehrin ortasında çiçek-misal hayatlar, yuvalar, huzur dolu mekânlar… Lotus Yapı, bu ihtiyacı karşılamak için var oldu. Arkasında yılların tecrübesi, önünde işine adanmışlığın motivasyonuyla…
- Geleneklerine bağlı, yeniliklere açık
Gelenekten beslenen bir ruha sahibiz, ancak yenilikleri de bütün detayları ve nüanslarıyla takip eden ve uygulayan bir anlayışı savunuruz. Biliriz ki, geleneğe sırtını yaslamadan gelecekte söz sahibi olunmaz. Medeniyetler inşa etmiş bir kültürden beslenmeden, asırlardır gökkubenin altında yaşamaya devam eden sanat harikalarından, dev mimari eserlerden ilham almadan geleceğin tarihinde var olunmaz. Zaman bir çizgiyse eğer, yarınlar dünün izlerini taşır, bugünler ise o yarınları inşa etmek için vardır. Biz eserlerimizle yarınlarda da var olmanın hayalini kurarız.
- İleri teknoloji ve gelişmiş standartlar
Yaşam alanları inşa ederken teknolojinin bütün yeniliklerinden yararlanır ve standartlarımızı sürekli güncelleyerek ileri uygulamalara imza atarız. Dünyadaki trendleri takip eder, teknolojik yenilikleri kısa sürede bünyemize katar, mimariden mühendisliğe, malzeme kalitesinden inşa sürecindeki pratik uygulamalara kadar her adımı profesyonel bir titizlikle yerine getiririz. Sürekli yenilenerek deneyimlediğimiz her teknolojiyi standart olarak uygulamaya devam ederiz.
- İnsana yaraşır konforlu mekânlar
Sadece binalar inşa etmeyiz, üst üste yan yana dizilmiş kutucuklar değil yaptığımız… İnsana yaraşır, insanca yaşamaya yakışır mekânlar var ederiz. İnsanın varlıklar içinde en kutsalı olduğuna inanırız ve ona layık konforda donatırız her bir yanı… İç yaşam alanından dış yaşam alanına, her kareyi özenle dokuruz. İnsanı tek başına bir fert olarak görmez, ailesiyle ve sevdikleriyle mutlulukla yaşayacağı bir yuvaya dönüştürürüz yapıları… Sadece bedeninin değil, ruhunun da huzur bulmasını önemseriz. Çünkü insana yakışanın bu olduğunu düşünürüz.
- Çevreye duyarlı doğal yaşam alanları
Gece mehtabı izleyip gündüz güneşin sıcak okşayışlarını hissetmek isteriz. Yeşilin türlü tonlarıyla nefes alırken, mavinin ufkunda kaybolup hayallere dalarız. Beyaz bulutların manzaramıza eşlik etmesinden müthiş haz duyarız. Çünkü insan doğasıyla, doğal yaşam alanıyla vardır, çevresiyle kalıcıdır. Mutlu yuvalar yaparken bunu fazlasıyla önemseriz. Yeşil yoksa insan eksiktir, mavi yoksa kanadı kırıktır, güneşi duyumsayamıyorsa zayıftır, mehtabı yaşayamıyorsa kalbi kırıktır. Özetle, biz yaptığımız mekânlarla insana hayat sunarız.
- Etik değerler, tutarlılık ve dürüstlük
İşimizden önce değerlerimiz gelir. Moral değerlerimizi hep en üst seviyelerde tutarız. Tek dünyalık yaşamaz, hesap vermekten korkarız. Dürüstlükten taviz vermez, aldanmaz ve aldatmayız. Sözlerimizde ve işlerimizde tutarlı davranırız; bugün başka yarın başka olmaktan imtina ederiz. Paydaşlarımızın beklentilerine uygun davranır, ilk tanışmadan itibaren memnuniyetin devamı için her aşamada ne gerekiyorsa yapar, güven duygusunu zedelememeye azami özen gösteririz. Onlar var oldukça, bizim de var olacağımızın bilincinde hareket ederiz.
- Mimari özgünlük ve estetik
Kadim bir mimari geleneğe sahip olmanın övüncüyle yaşar, modern bakış açılarıyla yorumlayarak yeni şaheserler ortaya koyarız. Eserlerimizin estetiği, görselliği ve özgünlüğüyle öne çıkmasını ve fark edilmesini sağlarız. Ruhumuzdaki yeteneğimizi yansıtırız inşa ettiğimiz yapılara… Tasarımcılığımızı konuştururuz, sanatçılığımızı gösteririz tuvale yansıyan sanat eserleri gibi… Çünkü işimizi severiz, özeniriz, titizleniriz. Sıradan olmak bize göre değildir ve sıradan olanların kalıcı olamayacağını biliriz.